istanbul escortistanbul escort ankara escortankara escort beylikdüzü escortbeylikdüzü escort bahçeşehir escortbahçeşehir escort beylikdüzü escortbeylikdüzü escort istanbul escortistanbul escort Yemek Beklemez: Kasım 2012

30 Kasım 2012 Cuma

TAVUKLU, KESTANELİ VE SEBZELİ TART, KİŞ (quiche)






Sebzeleri farklı bir şekilde kullanmanın ya da dolapta kalanları farklı bir şekilde değerlendirebilmenin yolu; kiş ( quiche ) yani tart. Özellikle pırasayı denemenizi tavsiye ediyorum, çok lezzetli bir tat çıkıyor ortaya. Bu tarifte de pırasa var...ve kestane, kestanenin burada ne işi var demeyin, bir deneyin...Bu tartı her türlü sebze ile tek tek ya da karıştırarak yapabilirsiniz, her seferinde de farklı ve güzel bir lezzet ortaya çıkıyor. Sebzeleri yemek olarak pişirmekten sıkılanlara da bir değişiklik oluyor.



MALZEMELER

Tart kısmı için;

125 g tereyağ

3 tane yumurta ( bir tanesinin sarısı üstü için )

1 çay bardağı soğuk süt

3 su bardağından bir parmak eksik un

Bir tutam tuz

Bütün bu malzemeleri güzel bir karışım oluncaya kadar yoğurun.

Elde ettiğiniz hamurun ¼ ni ayırın, bu ayırdığınız hamuru üstünü süslemek için kullanabilirsiniz, eğer üstünü süslemek istemesseniz hamurun bütün hepsini kullanın, üstünü süslemeden de yapılabilir.

Hamuru merdane ile açarak ya da eliniz ile pişireceğiniz kabın dibine yerleştirin, biraz kabın kenarlarını da kaplayacak şekilde.

İç kısmı için;

2 yemek kaşığı sıvı yağ

1 tane soğan ( ufak doğranmış)

1 tane tavuk göğsü ( Küpler halinde doğranmış )

1 tane pırasa ( ince ince doğranmış )

1 tane kabak ( ufak ufak doğranmış )

10 adet kestane ( soyulmuş )

Tuz ve köri

Bütün bu malzemeleri  tavada yağla birlikte karıştırın ve tavanın ağzını kapatarak kısık ateşte, kendi suyunu çekene kadar pişirin.

Sonra tuzunu ve arzu ettiğiniz baharatları ilave edin. Ben tavuk olduğu için köriyi kullanıyorum, seviyoruz.

Pişen bu iç malzemeleri kalıbın üzerine yerleştirdiğiniz tart hamurunun üstüne yayın ve üstünü bir kaşıkla düzleyin. Sonra ayırdığınız hamurla üstüne şekiller verin ve en son yumurtanın sarısını her tarafına sürün.

1900 ye ısıtılmış fırında yaklaşık 40 dk, üstü pembeleşinceye kadar pişirin.



AFİYET OLSUN



29 Kasım 2012 Perşembe

KITIR EKMEK





Ekmek torbalarının dibinde mutlaka kalmış dilimler, bölünmüş ekmek parçaları vardır. Bunları değerlendirmenin yollarından birisi onları kıtır ekmeğe dönüştürmek. 

Kalan ekmekleri önce ufak küpler halinde doğrayın ve derin bir kabın içine alın, üstüne çok fazla olmayacak şekilde zeytinyağ gezdirin, kekik, nane, fesleğen, kırmızı biber gibi baharatlar serpin. Bu baharatlar çok fazla olmayacak azar azar. Baharat tadı çok baskın olursa sevilmeyebilir ama siz seviyorsanız daha fazla ekleyebilirsiniz ve başka baharatlar da ilave edebilirsiniz. Sonra yağlı ve baharatlı ekmek küplerini ellerinizle sıkmadan şöyle bir karıştırın ve yağlı kağıt serilmiş tepsiye serin. 2000 lik fırında hafif kızarana kadar tutun, dikkatli olun çabuk kızarıyorlar hemen yanabilirler. Bu ekmekleri yapmak için özel olarak fırınınızı yakmanıza da gerek yok, kek, kurabiye gibi ihtiyaçlarınızı pişirdikten sonra sıcak olan fırını kullanabilirsiniz. Sonra fırından çıkarın ve soğuduktan sonra bir saklama kabına veya poşete koyun, uzun süre saklayabilirsiniz. Ben özellikle çorbaların üstüne ilave ediyorum, salataların üstüne de ilave edilebilir...



AFİYET OLSUN 



27 Kasım 2012 Salı

ÖRGÜ ÖRMEK VE ÇİÇEKLERDEN YASTIK




Eskiler geri dönüyor. Bütün el işi ve örgü dergilerinde sıklıkla görmeye başladım, renkli renkli iplerden örülmüş yastıkları. Benim çocukluğumun yastıkları, her evde olmuştur mutlaka o zamanlarda, renkli renkli karelerden, çiçeklerden oluşmuş yastıkları. Sonra bir zaman geldi yok oldu gitti onlar, sonra bir zaman geldi beyaz dantellerden yastıklar moda oldu, sonra onlarda yok oldu gitti. Moda ya da insanların  değişiklik istemeleri, ne derseniz ama sonuçta hepsi el emeği, göz nuru...tığ, şiş ve iplerle yapılan el işleri...




Hayatımın her döneminde varlar aslında, moda ne kadar değişse de benim gönlümde dantellerin ve örgülerin yeri bir başkadır. Çok ördüm bir zamanlar, terapi gibi gelir bana örgü örmek ya da her hangi bir el işi, hoş zaman geçiririm, kafamı dinlediğim  ya da olayları yorumladığım zamanlardır el işi yaptığım zamanlar. Çeşit çeşit danteller...ne çok yapılırdı bir zamanlar, şimdi kullanılmıyor eskisi gibi, Kapalı yerlerde yeniden kullanılmayı bekliyorlar sessizce. Halbuki nasıl bir sabırla örüldü o dantel masa örtüleri, yatak örtüleri, oda takımları incecik ipler ve incecik tığlarla...neler düşünüldü onlar örülürken, neler hayal edildi...



Yani kısacası seviyorum ben el işi yapmayı, her ne kadar eskisi gibi kullanmasam  da.

Eskiden olduğu kadar olmasa da yapıyorum gene birşeyler, içinde ipler bulunan bir kutu vardır her zaman  yanı başımda, elimi attığım zaman bir şeyler yapabileyim diye. Sürekli bakarım neler yapmışlar diye örgü dergilerine.


Elimde bir iş olmalı, bu bazen etamindenyaptığım bir manzara olabilir, bazen ahşaplardan, bazen de yağlı boyadan...

 
Şimdilerde örgü yastıklar aklımı çeldi ve yapıyorum, renkli renkli çiçeklerden yapmak hoşuma gitti ve böyle bir şeyler çıktı ortaya, ön kısmı çiçeklerden, arka kısmı ise file örgü, hangi renk isterseniz yapabilirsiniz, odanızdaki ve gönlünüzdeki renklere göre...












26 Kasım 2012 Pazartesi

AŞURE YAPABİLMENİN MUTLULUĞU






Hicri Takvim`e göre Muharrem ayının 10`uncu günü Aşure Günü kabul ediliyor ve bu yıl da Miladi Takvim`e göre 24 Kasım tarihi Müslümanlar için özel bir gün kabul ettiğimiz Aşure Günü`ydü. Evlerde aşureler pişirildi, komşulara dağıtıldı tepsiler içindeki kaselerle...kırmızı kırmızı taneleriyle narlar süsledi aşure tabaklarını, ceviz, badem de yanında...Herkesin aşuresi farklı bir lezzet, farklı bir sunum, kendine has...ama herkesin ortak bir amacı var; paylaşmak bu lezzeti paylaşabildiği kadar gönlünce...

Çok seviyorum bu özel günü, her sene yapmaya çalışıyorum kendime has aşuremi ve dağıtabildiğim kadar dağıtmaya çalışıyorum, komşuluk, paylaşmak...bir çok kavram gizli bu günde aslında, kaybolmasın bu alışkanlık, edilen dualarımız kabul olsun bu özel gün sayesinde...





Tarif aynı tarif, bu defa sunum da farklılık var, fincanları denemek istedim, fena da olmadı, yemesi daha güzel oldu, tavsiye ederim...



AFİYET OLSUN