istanbul escortistanbul escort ankara escortankara escort beylikdüzü escortbeylikdüzü escort bahçeşehir escortbahçeşehir escort beylikdüzü escortbeylikdüzü escort istanbul escortistanbul escort Yemek Beklemez: Mayıs 2013

29 Mayıs 2013 Çarşamba

YEŞİL MERCİMEK SALATASI





90’lı yıllarda televizyonlarda sık sık izlerdik Prof. Dr. Ayşe Baysal’ı. Bu nedenle mercimek ve Ayşe Baysal ayrılmaz bir ikilidir bana göre. Mercimekli bir şeyler yapıyorsam şöyle bir düşünmeden yapamam. Belki de beslenme konusunda bizleri ilk aydınlatan kişidir...

Bu nedenle ne kadar çok faydalanırsak mercimekten o kadar iyi diye düşünenlerdenim.

Kırmızı mercimeğin çorbası daha sık tüketilir bizim evde...

Yeşil mercimeğin de salatası, bol ekşili olursa güzel oluyor...


Hem de çok pratik, hemen hazırlayabilirsiniz bu salatayı ama haşlanmış mercimeğiniz hazır olmalı. Bunun için bir miktar mercimeği haşlayarak dolapta saklayabilirsiniz. Canınız istediğinde salata yapımında kullanmak kolay oluyor.

Salata için maydanoz, dere otu, taze nane, taze soğan gibi yeşillikleri bolca doğruyorum. Domatesleri de doğruyorum. Sonra biraz ekşilik verecek miktarda limon ve çok fazla olmayacak bir ölçüde zeytinyağı ve çok az tuz ilave ediyorum. İçine farklı malzemeler ilave edebilirsiniz damak zevkinize göre...



Eğer evde nar varsa cevizle birlikte hem süslemesi hem de lezzet vermesi için kullanıyorum...



AFİYET OLSUN



23 Mayıs 2013 Perşembe

ŞEKERPARE





Ufak, iki lokmalık ama bir taneyle bile tatlı ihtiyacınızı gideren bir tatlı şekerpare. Daha fazla yemek isteyen olursa yiyebilir tabii...


Serin yerde, ağzı kapalı bir saklama kabında uzun süre dayanabilir.


Şekerpare yapmak için çok çeşitli tarifler var, irmikli olanlar çoğunlukta ama bu tarif irmiksiz olanlardan...




MALZEMELER


Kurabiye için;


250 g tereyağ


1 su bardağı şeker


3 tane yumurta ( 1 tanesinin sarısı üstüne sürmek için )


1 paket kabartma tozu


1 paket vanilya


3,5 su bardağı un


Ve


Üstü için yeteri miktarda fındık


Şerbet için;


3,5 su bardağı su


3 su bardağı şeker


1 çay kaşığı limon suyu


Tatlının şerbetini hazırlamak için su ve şekeri bir tencerede kaynadıktan sonra limon suyunu ilave edip yaklaşık 5dk daha kaynatıp ocaktan alın ve bir kenarda ılıması için bekletin.


Şekerparenin kurabiyelerini yapmak için bütün malzemeleri biraraya getirin ve unu yavaş yavaş katarak çok sert olmayan bir hamur elde edin. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparın ve yuvarlak şekil vererek yağlı kağıt yerleştirilmiş tepsiye dizin. Her birinin üstüne yumurta sarısı sürün ve ortalarına bir tane fındık yerleştirin. 200 dereceye ısıtılmış fırında yaklaşık 20-25 dk pembeleşinceye kadar pişirin. Kurabiyeleri fırından çıkarınca derin bir kabın içine alın ve ılımasını bekleyin.




Kurabiyeler ve şerbet ılıdıktan sonra şerbeti yavaş yavaş kurabiyelerin üstüne dökün ve kurabiyelerin yavaş yavaş şerbeti içine çekmesini bekleyin.


Şekerpare tadında bir hafta sonu geçirmeniz dileklerimle...





AFİYET OLSUN




22 Mayıs 2013 Çarşamba

GÜNEŞİ ÖZLEDİK...






Buralarda hala yağmur var, sanırım son bir aydır her yer ıslak, gökyüzü bulutlu...

Güneşin bulutların arasından çıkma çabaları başarısız...

Kafamı gökyüzüne kaldırır ve güneşi arar oldum ıslak yaprakların arasından...

Yeni çıkan taze yapraklar ıslanmaktan tertemiz oldu...



Alıştık sanırım bu duruma, artık camdan dışarıyı bile kontrol etmiyoruz, yağıyordur gene...

Hala sıcak sıcak bitki çaylarımızı içmeye devam ediyoruz.

Yağmur güzel, severim yağmuru, yağmurda yürümeyi, berekettir yağmur,  yağmasa nasıl çıkar ağaçlarda o taze taze yapraklar...



Ama güneş de güzeldir...

Şöyle güneşli bir güne uyanmak, sırtımızı ısıtırcasına güneşin altında oturmak...

İnsanız işte huyumuz bu, geçen sene çok sıcaklardan da şikayet etmiştik, hatırlıyorum, yaz hala gelmedi de demiştik...

Demek ki daha sırası var, yağmurun yağması gerek, beklemek gerek, sabır gerek...

Hayat bu demek;

Bazen   yağan yağmurdan sıkılıp güneş açsın diye beklerken bazen de çok sıcak oldu yağmur yağsa da biraz ferahlasak demek...







20 Mayıs 2013 Pazartesi

UN KURABİYESİ





Tatlı, tuzlu karışık kurabiyeler ama pastane kurabiyesinden bahsediyorum. Şöyle içeri girince mis gibi vanilya, fırından yeni çıkmış kurabiye ve poğaça kokusu olan pastaneleri diyorum...

Çok hoşuma gider, değişik şekillerde, değişik tatlarda...çayın yanına güzel gider...

Bir de un kurabiyesi vardır ki pastanelerde satılan, en çok da bu lezzeti severim. Ağzınıza alınca dağılan bembeyaz un kurabiyeleri...en çok da bunlar yakışır çayın yanına. Mideme de dokunur aslında, sonrasında bir yanma olur hep ama olsun yine de yerim bir kaç tane...

Bu nedenle de hep bir un kurabiyesi tarifi arayışım vardır pastanedekilere benzeyen. Bir heves yaparım ama olmaz onlar gibi, var demek ki bir sırları...



Yaptığım bu un kurabiyesi fena olmadı ama yine yakalayamadım o lezzeti...

MALZEMELER

250 g tereyağ

1 çay bardağı pudra şekeri

1 paket vanilya

1 çay kaşığı kabartma tozu

3-3,5 su bardağı un

Ve

Üstüne dökmek için yeteri miktarda pudra şekeri

Un hariç bütün malzemeleri bir kaba koyun ve unu azar azar ilave ederek çok sert olmayan, şekil alabilen kıvamda bir hamur elde edin. Sonra yuvarlak şekil vererek yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin, 170 dereceye ısıtılmış fırında 20 dk pişirin. Renklerinin beyaz kalmasına dikkat edin.

Yuvarlak şekil vermek zorunda değilsiniz, farklı şekiller de olabilir...

İçine konulan yağ miktarı diğer kurabiyelerde olduğu gibi bunda da beni rahatsız eden bir durum ama yaklaşık 40 tane kurabiye çıktığını ve günde bir-iki tane yiyerek uzun sürede tükettiğimizi düşünürsek zararını biraz azaltmış oluruz...

Fırından çıkarıp soğuttuktan sonra üstüne pudra şekeri de dökerek hem lezzet vermiş olursunuz hem de güzel bir görünüm...



AFİYET OLSUN